Pazarlamacılar 100 Mektup: #15 Hayat Oyunu: Kazanmaktan Öte, Oynamak Esastır

Bu mektup, bir hayat dersi içeriyor. Ama o bildiğin, süslü, başarı dolu hikayelerden değil. Hayat oyunu diyorum, çünkü mesele kazanmak ya da kaybetmek değil, oyunun içinde olmaktır. Çoğu insan oynamadan kenarda durmayı seçer. Ama sen, oyuna dahil olma cesaretini gösterdiysen, işte asıl fark orada başlıyor. Hazırsan, bu mektup tam sana göre.

Ey Sokak Pazarlamacısı,

Sana bir sır vereyim mi? Hayatta kazananlar ya da kaybedenler yoktur, sadece "oynayanlar" ve "oynamayanlar" vardır. Çoğu insan bir kenarda oturur, nefret ettiği bir işte sıkışıp kalır, hareketsiz, hatta belki umutsuz. Ve asıl ironik olan, bu insanlardan hiçbiri gerçekten oyuna dahil olmaz. Oynamadıkları bir oyunun parçası olduklarını zannederler.

Ama sen… Sen bu mektubu okuduğuna göre, bir fark yaratmak için buradasın, değil mi? Hayatın inişleri çıkışları, zaferler ve kayıplar, hepsi oyunun bir parçası. İşin püf noktası oyunun tam kalbinde olmaktır, çünkü kazansan da kaybetsen de asıl amaç oynamaktır.

Bu yüzden, ne yaparsan yap, sürece odaklan. Kendi stratejini oluştur, kendi yolunu çiz ve oyunun tadını çıkar. Kazanmak zaten sonra gelecek, ama en büyük ödül oynayabilmektir. O yüzden, şu an hangi aşamada olursan ol, durma. Oyuna katıl. Çünkü hayat oyunu, gerçekten sahip olduğumuz tek şeydir.

Yani, şimdi soruyorum: Sen bu oyunu oynamaya hazır mısın?

Unutma, kazananlar oyuna girenlerdir. Kazanmak ya da kaybetmek mi? O sadece bir detay.

Bir sonraki hamleni iyi düşün!

Girişimci Kal,

Bir Sokak Pazarlamacısı

Haftanın Youtube Videosu…